Gelecekteki riskler gerçekleşmese bile, bu ay Reuters’in 45’ten fazla ekonomiyle ilgili anketlerinde toplanan küresel büyümeye ilişkin medyan tahminler bu yıl %3,5’e indi.
Reuters’in 500’den fazla ekonomistle yaptığı anketlere göre, daha yüksek emtia fiyatları ve Rusya-Ukrayna savaşındaki tırmanışla küresel ekonomi üç ay önce tahmin edilenden daha yavaş genişleyecek.
Merkez bankaları yükselen enflasyonu durdurmaya çalışırken zaten parasal sıkılaştırmanın baskısı altında olan dünya ekonomik üretimi, Rusya’nın 24 Şubat’ta Ukrayna’yı işgal etmesi, emtia fiyatlarını sıçratması ve ekonomik yaptırım dalgalarını tetiklemesiyle darbe aldı.
Bu yıl küresel ekonomiye yönelik en büyük iki aşağı yönlü riskin isimlendirilmesi istendiğinde, yaklaşık 200 katılımcının en çok vurgu yaptığı daha yüksek emtia fiyatları ve Rusya-Ukrayna savaşında daha fazla tırmanma oldu.
Bunları, Rus işgaliyle şiddetlenen tedarik zinciri aksaklıkları yakından takip etti ve bunu ikinci tur enflasyon etkileri ve sıkılaştırmaya aşırı istekli merkez bankacıları izledi.
“BÜYÜK ARZ ŞOKU”
Reuters’in bu ay 45’ten fazla ekonomiyle ilgili anketlerinde toplanan küresel büyümeye ilişkin medyan tahminler, Ocak ayında yapılan bir ankette %4,3 ve %3,6’dan bu yıl %3,5’e ve 2023 için %3,4’e düşürüldü.
Bu, Uluslararası Para Fonu’nun her iki yılda da %3,6’lık bir büyüme tahminiyle uyumlu.
Citi’nin küresel baş ekonomisti Nathan Sheets, “Rusya-Ukrayna çatışması tırmanmadan önce bile, merkez bankaları enflasyonda pandeminin izini yansıtan, küresel tedarik zincirlerini vurgulayan ve işgücü piyasalarını sıkılaştıran ciddi bir yükselişle mücadele ediyordu” dedi.
“Ancak şimdi, ek olarak, Ukrayna’dan gelen etkiler, enflasyon tahminlerimizi daha da yükseltmemize ve küresel büyüme görünümümüzü değiştirmemize neden olan büyük bir arz şoku getirdi.”
Uzmanlar, söz konusu ekonomilerin neredeyse tamamı için enflasyon tahminlerini yükselterek, enflasyonun daha önce düşünülenden daha uzun süre yüksek ve çoğu merkez bankasının hedeflerinin üzerinde kalacağı görüşünü vurguladı.
Yükselen enflasyonun dünyanın büyük bir bölümünü sarmasıyla birlikte, ankete konu olan en büyük 25 merkez bankasından sadece 13’ünün( Ocak anketindeki 18’di) 2023 sonuna kadar enflasyonu hedefe indirmesi bekleniyor.
Çoğunun, büyümeyi frenleme veya hatta bazı piyasalardaki göstergelere göre durgunlukları tetikleme riskine rağmen enflasyonla mücadele politikasını sıkılaştırma planlarına devam etmesi bekleniyor.
YÜKSELEN FAİZLER
Dünyanın en büyük ekonomisi olan ABD’de, Federal Rezerv’in yıl sonundan önce faiz oranlarını en az 150 baz puan daha artırması beklenirken, büyümenin geçen ay öngörülen %3,6 ve %2,4’ten bu yıl %3,3’e ve bir sonraki yıl %2,2’ye düşmesi bekleniyor.
Ekonomistler, önümüzdeki 12 ay içinde ABD’de %25, iki yıl içinde ise %40 oranında resesyon olasılığı olduğunu belirtti.
Euro Bölgesi’ndeki ekonomik büyümenin, bir ay önce öngörülen %3,8 ve %2,5’ten bu yıl %2,9 ve 2023’te %2,3 olması bekleniyor. Anket medyanları ayrıca Avrupa Merkez Bankası’nın bu yıl faiz oranını artırdığını ve 12 ay içinde %30 oranında resesyon olasılığı olduğunu gösterdi.
Capital Economics grup baş ekonomisti Neil Shearing, “Daha önemli olan, durgunluk olsun ya da olmasın, dünyanın büyük ekonomilerinin performansının şu anda beklenenden daha zayıf olması olasılığı” dedi.
“İlk çeyrekteki gelişmeler, 2022’nin çoğu ekonominin mücadele ettiği bir yıl olacağına dair inancımızı güçlendirdi.”
İngiltere’de, yaşam maliyeti krizinin bu yıl ekonomik büyüme üzerinde ciddi bir etkisi olması muhtemel, ancak İngiltere Merkez Bankası’nın borçlanma maliyetlerini aynı şekilde artırarak ilerlemeye devam etmesi bekleniyor.
Bir aykırı değer olarak, enflasyonu on yıllardır hedefine yakın bir yere çıkarmayı başaramayan Japonya Merkez Bankası’nın, küresel fiyatların yükselen gelgitine rağmen, yakın zamanda politikayı sıkılaştırması beklenmiyor.
Bu faiz oranı senaryosu, geçen hafta dolar karşısında 20 yılın en düşük seviyesine gerileyen yen üzerinde dramatik bir etki yarattı.
Çin’in ekonomik gerilemeleri, Güney Kore’den Tayland’a kadar yörüngesindeki ülkelerin görünümünü kararttığı için ankete katılan çoğu Asya ekonomisi için büyüme tahminleri düşürüldü.
Bunun sadece bölge için değil, aynı zamanda dünya için de ekonomik bir etkisi olması muhtemel.
Reuters